BEYİN OKUMA ÇALIŞMALARI
Çevremizdeki insanlarla iletişimde bulunurken duruma göre onların davranışları, düşünceleri hakkında varsayımlarda bulunmaktayız. Geçmişteki ilişkilerden sağladığımız, gözlemlerle pekiştirdiğimiz deneyimlerimizle varsayımlarımızı oluşturur ve sonra da gelişmeleri izleyerek sınarız. Bazı kişilerin bu konuda diğerlerine göre yanılma payının düşük olduğu gözlemlenmiştir. Yeteneklerini özel çalışmalarla destekleyen bu kişiler, ilkel topluluklarda büyücü, sihirbaz, kahin; kültürel bakımdan gelişmiş toplumlarda ise düşünür, ermiş, bilge olarak tanımlanmış ve ilgi görmüşlerdir. Beş duyu ile algılanması olanaksız olan böyle bir durumu şarlatanlık olarak yorumlayanlar çoğunluktadır ve haklı olduklarını kanıtlayan olumsuz örneklerin sayısı hiç de az değildir.
Bilim ve teknolojideki gelişmeler nöroteknoloji alanına da uzanarak bir çok yeniliği yaşamımıza sunmaktadır. Bir yandan beynin yapısı diğer yandan beynin işlevleri araştırılıyor. Beyinde gerçekleşen fiziksel etkileşimler, kimyasal tepkiler, biyolojik dönüşümler üzerine çalışmalar yoğunlaşıyor. Son yıllarda alınan patent sayılarındaki artış bize beyin okuma çabalarının hızlandığını söylüyor.
Yeni üretilen aygıtlarla kişinin beyin dalgalarını ölçüp, beynindeki doku bozukluklarının tehlike düzeyini saptayabiliyorlar. Beyin dalgalarını etkileyerek gözün daha iyi görmesini sağlayabilecek yöntemler geliştiriliyor. Beyin dalgalarıyla kumanda edilen video oyunları yayılıyor. Sunulan ürün veya reklamı nasıl algıladığını müşterinin beyin dalgalarını çözümleyerek öğrenebiliyorlar. Birine yapılacak sunumun, önerinin zamanlamasının uygunluğunu belirleyebiliyorlar.

Nöroteknoloji: Beyin okuma çağı başlıyor
başlıklı bir haber yazısı BBC Türkçe sitesinde
yayımlanmış: Nöroteknoloji: Beyin okuma
“Beş duyu ile algılanamıyorsa gerçek değildir” biçimindeki sığ anlayışla metafizik (fizik ötesi) diye küçümsenen olgular ve bilgiler; gerçek bilimin ışığıyla, bilimsel yöntemlerle araştırılıyor, açıklanıyor ve kanıtlanıyor.
Emrecan Büyüktermiyeci9 Mayıs 2015