KIYAK EMEKLİLİK
Meclise gönderilen milletvekillerine ülkemizin olanaklarının çok üzerinde maaşlar ödendiğini biliyoruz. Üstelik yararlandıkları bir çok hizmet için herhangi bir bedel ödemiyorlar, giderleri meclis bütçesinden karşılanıyor. Ülkemizin tüm insanlarını temsil etmeseler de öyle varsayılan milletvekillerine ödenen maaşların yüksekliği ve yıldırım hızıyla onanan zam kararları gündemde birkaç gün yer alır, sonra çabucak unutulur. Yine hep gözlerden kaçan, genellikle toplumun hiç dikkat etmediği çok önemli bir haksız uygulama gündeme hiç gelmez. Gelse bile bazı parti temsilcilerinin samimiyetsiz açıklamalarıyla geçiştirilir. Milletin temsilcisi olduklarını söyleyen milletvekillerinin iç yüzlerini ortaya çıkaran bu haksız uygulama “Kıyak Emeklilik”tir.
Milyonlarca çalışanın maaşlarından sosyal güvenlik amacıyla kesintiler yapılır.
Ülkemiz sosyal güvenlik sistemi
içerisinde, uzun ve kısa vadeli sigorta kolları, genel sağlık sigortası, işsizlik sigortası için prim
alınmaktadır.
1 Biriken bu kaynaktan kısa vadeli ve uzun vadeli sigorta kolları
kapsamında harcamalar yapılır. Uzun vadeli sigorta kolları: malullük yaşlılık ve ölüm sigortalarıdır.
Sosyal güvenlik sisteminde, uzun vadeli
sigorta kollarından sağlanan hakların karşılanması amacıyla sigortalıların prim ödeme zorunluluğu
bulunmaktadır.
1 Yasalara göre belirli bir gün sayısında prim ödenir, belirli
bir yaşa gelince de yaşlılık aylığı bağlanılmasına hak kazanılır. Halk dilinde buna “Emekli
Aylığı” denir. Emekli aylıkları daha önce ödenmiş olan primlerin toplam tutarına
karşılık hesaplanır. Yani primlerinizin toplamı çok ise yüksek emeklilik maaşı bağlanır.
Milleti temsil ettiklerini idda etmeyi dillerinden hiç düşürmeyen vekillere nasıl emekli maaşı bağlanıyor dersiniz!… Primleri toplamı az olana düşük, çok olana yüksek mi? Hayır. Artık milletvekli oldukları anda kıyak milletvekili emeklilik aylığı alabiliyorlar.2 Katmerli kıyak değil mi?
Bu ayın ilk günlerinde kıyak emeklilik tekrar gündeme geldi. Bir kurnaz milletvekilinin yıllar önce bir bakkalınçırağı olduğunu bildirerek kıyak emeklilikten yararlanması3 ve 2015 yılında uygulanması düşünülen aşırı zamlar medyada yer aldı. İnternette bir çok kişi ayrıcalıkları ve haksız uygulamaları eleştirdiler.
Milletvekillerinin kendilerine sağlanan haksız ayrıcalıklar söz konusu olduğunda siyasi parti ayrımı gözetmeden birlikte hareket ettiklerini çok gördük. Bazı karşı söylemler olsa da parti disiplini veya farklı gerekçelerle lafta kalmış tepkilerdir. Bilmediğimiz başkaları da olabilir ama yalnızca iki milletvekilinin tepkisi akıllarda kalıcı oldu.
İkincisi: Sosyal Güvenlik Uzmanı ve CHP milletvekili Ali Tezel kıyak emeklilikle ilgili yapılan düzenlemelere isyan ederek partisinden istifa etti.4 İstifa gerekçesi kısa ve öz:
“Son yapılan düzenleme ile milletvekili emekli aylıklarında yapılan değişiklikte, hem teklif metninde hem de oylamada imzaları olan CHP vekilleri ile aynı konumda olmamak için parti üyeliğinizden istifa ediyorum”
Birincisi: Türkiye’nin yetiştirdiği parlak beyinlerden olup genç yaşta bakan olan rahmetli Adnan Kahveci’dir. 2006 yılındaki bir köşe yazısında Necati Doğru’nun kaleminden okursak;
‘Genç yaşta ölen Adnan Kahveci, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bundan 16 yıl önce 1990 yılında çıkartılan ve Anayasa Mahkemesi’nin 8 defa “Eşitliğe aykırıdır… İlkelere ters düşüyor… ” diye iptal ettiği “kıyak emeklilik yasasına…” ilk karşı çıkan milletvekili olmuştu. Adnan Kahveci o tarihte;Milletvekilerine kıyak emeklilik vermek eşitliğe aykırıdır… Memurlar, işçiler, emeklilerin maaşı ortadayken ve Türkiye zengin bir ülke değilken, biz milletvekillerin kendi maaşlarını artıracak yasa çıkartmaları yakışık almaz, halkın Meclis’e olan güvenini yıpratır…demişti.’
Özal döneminin Maliye Bakanı iken milletvekillerine haksız ayrıcalık tanıyan ve “Kıyak Emeklilik” adı verilen yasaya karşı çıkan bir grup arkadaşıyla iptal davası açarak yasayı iptal ettirmişti. Daha sonra türlü kelime oyunlarıyla değiştirilen yasanın çıkmasını engelleyememişti. Bireysel tepkisini göstererek TBMM Başkanlığı’na verdiği bir dilekçe ile bu haksız emekli maaşını almak istememiş, daha sonra da bir fona bağışlamıştı. 1993 yılında vefat edince geride kalan iki oğlu da babalarının izinden gitmişler. Cihan Kahveci’nin 2010 yılında bir söyleşideki sözlerinden öğreniyoruz: 5
‘Kıyak emekliliği veto ettirdi ama yine getirdiler. O da maaşının kıyak kısmını Maliye’de bir fona yönlendirmiş. Vefatından sonra Meclis Başkanı “İsterseniz yasa çıkaralım bunu değiştirelim, siz tam maaş alın” dedi. Kanunun adı “Kahveci Kanunu” olur, binlerce kişi yararlanır, babamın da kemikleri sızlar diye kabul etmedik. Emekli milletvekili maaşının üçte birini aldık, öğrenciydik o dönem, yetti. Sanıldığı gibi muazzam bir zenginliğimiz olmadı hiç. Babamdan temiz bir soy isim dışında bir şey kalmadı.’
Demek ki parti programı, parti disiplini veya başka gerekçeler geçerli değil. Dürüst olan insan bu haksızlığı önleyemese bile tepkisini yaşama geçirebiliyor, haksız kıyak emeklilik maaşını kursağından geçirmiyor.
Kıyak emeklilik konusunu ilkeler doğrultusunda ele alınca milletvekilleri ve partileri hakkında birkaç soru dile süzülüyor. İdeolojiden, tarafgirlikten arınarak yanıtlamalıyız.
– Kıyak emeklilikten yararlanmakta sakınca görmeyenlerin, ülkemizin ve insanlarımızın sorunlarını çözebileceğine nasıl inanabiliriz?
– İnsanlarımızın gözlerinin içine baka baka bir “Cambaza bak!” oyunu sergileniyor. İktidarda ya da muhalefette olmaları fark etmez; samimiyetsizliklerini hiç mi dikkate almayacağız?
– Öncelikle ve yıldırım hızıyla kendi çıkarlarını gözeten bu insanlara nasıl güvenebiliriz?
Vatandaş olarak hepimizin yalnızca 1 oyu var ve çok değerlidir. Seçime katılacak siyasi partilerin tüzüklerini Yargıtay’ın internet sitesinden inceleyebiliriz.6 Belki sonradan akıl edip seçim bildirgelerinde de yer verebilirler.
Kıyak emekliliği iptal ettirmeyi istemeyen siyasiler oylarımızı hak edebilir mi?
Emrecan Büyüktermiyeci16 Aralık 2014